Üniversitemizin akademik ve idari personele yönelik düzenlediği “Afet Sonrası Eğitici-Öğrenci İlişkileri” konulu etkinlik, Haliç Konferans Salonu’nda yoğun katılımla gerçekleştirildi.
6 Şubat 2023 tarihinde saatler 04.17’yi gösterirken Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde yaşanan 7.7 şiddetindeki depremin üzerinden 9 saat geçmeden Elbistan'da yaşanan 7.6 şiddetindeki deprem, hepimizi psikolojik olarak da derinden etkiledi. İnsan olarak her birimiz farklı ölçülerde bir yas süreci yaşadık; yaşıyoruz. Böyle bir süreçte duygular nasıl ifade edilmeli, özellikle depremi yaşayan, ondan doğrudan etkilenen afetzedelerle nasıl iletişim kurulmalı?
İşte bu sorulardan hareketle, bahar yarıyılı başlamadan önce depremi bizzat yaşayan, kayıpları olan ya da bu süreçte derinden sarsılan öğrencilerimizle daha sağlıklı iletişim kurulabilmesi için tüm akademik kadromuz ve idarecilerimize yönelik bir eğitim programı düzenlendi. Psikoloji, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümlerimiz ile Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezimizin (PUAM) 23 Şubat Perşembe günü düzenlediği “Afet Sonrası Eğitici-Öğrenci İlişkileri” konulu etkinlik, Haliç Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Desteklerimiz Sürecek
Toplantı Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Fahameddin Başar’ın açılış konuşmasıyla başladı. Rektör Yardımcımız, yaptığı konuşmada “6 Şubat gecesi çok büyük bir depremle sarsıldık. Hepimizin canı yandı. On binlerce kardeşimizi kaybettik. On binlerce yaralımız var. Yüz binlerce binamız yıkıldı. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Allah oradaki kardeşlerimize, milletimize yardımcı olsun.” dedi. Depremin yaralarını sarmak için FSMVÜ Ailesinin ilk günden itibaren seferber olunduğunu dile getiren Başar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elimizden ne gelirse yardımcı olmaya çalıştık. Deprem sonrasında kimimiz oraya koştuk. Kimimiz buradan destek vermeye çalıştık. Aynî ve nakdî yardım çalışmalarımız dışında barınma ve ısınma sorununun acil çözümüne katkı için temin ettiğimiz malzemeleri bölgeye ulaştırdık. Yardıma, desteğe devam edeceğiz. Aynı zamanda akademik birimlerimiz, deprem sonrasında neler yapılabileceği üzerine çeşitli çalışmalar başlattı. Çevrimiçi ve yüz yüze toplantılar ve etkinlikler organize ettiler.”
Öğrencilerinizin Duygularını Önemseyin
Açılış konuşmasının ardından Psikoloji Bölümünden Öğretim Üyemiz Dr. Öğr. Üyesi Nevin Kılıç’ın moderatörlüğünde gerçekleşen seminerde ilk sözü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Öğretim Üyemiz Doç. Dr. Muhammet Übeydullah Öztabak aldı. Öztabak, “Öğrencilerimize Nasıl Yardım Edebiliriz” başlıklı bir sunumunda, “Öğrencilere yapabileceğimiz en iyi ve anlamlı şeylerden biri dinlemektir. Öğrencilerinizi dinleyin, onların soru sormalarına izin verin ve görüşlerine saygı gösterin. Öğrencilere karşılıklı konuşmak, onlarla sohbet etmek, birlikte vakit geçirmek, onların bu zorlu süreci atlatmaları için en sağlıklı ve doğal yoldur. Gerçekçi bir şekilde artık güvende olduklarına dair öğrencilerinize moral verin. Tehlikenin şu an geçtiğine ve tedbirlerin alındığına dair net mesajlar verin. Öğrencilerinizin kaygı ve korku gibi yaşadıkları duyguları size anlatmalarına izin verin. Onları özellikle deprem hakkında konuşmak için zorlamayın. Sadece dinleyin ve onlara anlayış gösterin. Uygun bir zamanda deprem sonrası yaşanan duyguların normal olduğunu anlatın. Öğrencilerin rutinlerini sürdürmelerine önem verin. Onları takdir edin. Duygularını önemseyin.” dedi.
Travmatik Yaşantılara Duyarlı Bir Okul İklimi Geliştirilmeli
Eğitim Fakültesi Öğretim Üyemiz Doç. Dr. Tuğba Bingöl ise psikolojik sağlamlılığın geliştirilmesi noktasına değinerek, “Okul, bireylerin psikolojik sağlamlığını artıran çevresel faktörler içinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Özellikle psikolojik sağlamlığı geliştirme açısından okul yaşamı, bireylerin kendini oluşturma ve kişilerarası ilişkileri güçlendirerek sosyal destek sağlama gibi çok önemli işlevlere sahiptir. Bu işlevlerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesine okul yöneticileri ve okul personeli ile birlikte öğretmenlerin sağladıkları katkı oldukça büyüktür. Aynı zamanda öğrenciler için çok önemli bir sosyal destek kaynağı olan öğretmenlerin risk altındaki öğrencilerin psikolojik sağlamlıklarını korunması ve geliştirmesinde önemli roller üstlendikleri bilinen gerçektir. Bu bakış açısıyla travmatik yaşantılara duyarlı bir okul iklimi geliştirmek ve öğretmenlerin özellikle travmatik yaşam olaylarından etkilenen öğrencilere sundukları sosyal desteğin niteliğini artırmak büyük önem arz etmektedir.” diye konuştu.
Travma Dilsizdir
Psikoloji Bölümünden Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Haşim Ercan Özmen, travma yaşayan kişilerin hiç konuşmadıklarının altını çizdi. Özmen, psikolojik dayanıklılığı arttırmanın yollarını şöyle dile getirdi: “Öğrencilerimizle konuşmalıyız, onların duygularını ifade etmelerine fırsat vermeliyiz. Normal hayata dönmeleri için teşvik etmemiz gerekir. Bu süreçte uyku düzeni ve sosyal yaşam önemlidir. Gerekirse psikolojik destek almalarını sağlamalıyız.”
Öğrencilerinize Eşlik Edin
Psikoloji Bölümü Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Ayşe Pınar Vural ise bu süreçte çocuklarda ve gençlerde olabilecek problemler hakkında bilgi verdi. Medya aracılığıyla depremi öğrenen ve takip eden kişilerde kaygı artışı, suçluluk, çaresizlik hissi, dikkati toplama zorluğu, uykuya dalma ve sürdürmede zorluk yaşandığını dile getiren Prof. Dr. Vural, bu süreçte yaşanabilecek sorunlara karşı alınabilecek önemleri anlattı. Prof. Dr. Vural, öğrencilere her zaman yanında olduğu hissettirilmesi gerektiğini söyleyerek öğrencilerle bağlantıda kalıp onlara eşlik edilmesinin son derece önemli olduğunu aktardı. Seminer, soru cevap kısmının ardından sona erdi.